KUDUS

KUDUS

5 Ocak 2015 Pazartesi

BİZ DE SAHRA-İ MÜŞERREFE DİYELİM

İnsan kelimelerle konuşur, kavramlarla düşünür. Düşüncemizin yapı taşıdır kavramlar. Yanlış adlandırılmış veya mefhumunu tam karşılamayan kavramlarla çıkılacak düşünce yolculuğu bizi doğru netiyece ulaştırmaz. Kubbetu's-Sahra'nın içinde bulunan Miraç şahidi mübarek kaya, "muallak kayası veya sahra-i muallak" olarak kavramlaştırılmış bizde. Muallak, ortada kalmış, asılı duran anlamında. Buradan hareketle "havada duran kaya" tasavvuru meşhur olmuş. Oysa ne askıda ne havada ! Hakikati ile örtüşmeyen bir adlandırma ! Kavram böyle olunca zihin, bu şekilde kurguluyor. Oysa bizim dışımızdaki müslüman kardeşlerimiz aynı kayaya "sahra-i müşerrefe" diyorlar; şerefli, değerli kaya; değerini Efendimizden alan anlamında. Ne hoş, ne isabetli bir adlandırma. Zihinde Efendimiz'in miracını canlandırıyor. Bizim de bu kavramı kullanmamız zihinlerdeki yanlış imajı bertaraf etme yönünde fayda sağlayacaktır. Zira İslam dünyasında bu kayanın havada durduğuna inanan tek millet biziz. Bu da kullandığımız kavramların önemini gösteriyor bir kez daha. Sahra-i Müşerrefe ! Değerini Efendimizden alan, miraç hatırası kaya.